Başarısızlık Fobisi

Tanıdık geldi mi? Peki başarısızlık korkusunu yenmek için neler yapılabilir?
Tüm bu bahsettiğimiz belirtileri kendinizde görüyorsanız bu korkunuzun üzerine gidip başarısızlık olgusuna farklı bir biçimde bakabilmeniz için şu yöntemleri uygulamanız faydalı olabilir:

Hedeflerimizi gözden geçirmek.
Gerçekten realistik mi? Yoksa kendinize anlamsızca fazla mı yüklenmektesiniz? Hayır, benim kapasitem aslında bunun için gayet de yeterli diyorsanız da, bakış açınızı tekrardan ele alın. Örneğin; "bu işten 10 bin lira kazanmalıyım / bu sınavdan 100 almalıyım / şöyle de bir baremi geçmeliyim" gibi düşünceler yerine, "bugün şu hedefi gerçekleştirmek için neyi geliştirebilirim / değiştirebilirim?" gibi.

Bütün ihtimalleri masaya yatırmak.
Tüm korkuların kaynağında bir “belirsizlik” olgusu yatıyor. Genellikle esas korktuğumuz şey bizi bekleyen olumsuzluklar değil, bu durumlar hakkında bir öngörüde bulunamamak oluyor.

Kötü / daha kötü / en kötü ne olabilir? Enine boyuna düşünün ve sonuçları kafanızda normalleştirmeye çalışın.

Korkumuzun gerçek sebebini iyi analiz etmek.
Başarısızlık korkunuzun altında yatan gerçek sebep nedir? Kendinize tekrar tekrar sorun. Patronunuzun vereceği tepki mi? İşinizi kaybetmek mi? Olumsuz yorumlar almak mı? Beğenilmemek mi?

Emin olun şu cevabı çözmek dahi çok önemli bir adımı attığınız hissini verecek. Sonrasında ise, dümdüz o bulduğunuz cevaba odaklanın. Kendi içinizde çözmeniz gereken şey çok belli

Mümkün olduğu kadar pozitif düşüncelere odaklanmak.
Hatta sadece uğraştığımız işin kendisine. Bu esnada pozitif düşünmek ruh halinizi ve motivasyonunuzu yüksek tutacağı gibi kendi kendinizi sabote etmenizi de engelleyecektir.

Mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakmak.

Uygulaması oldukça zor şeylerden biri de bu. Belki Facebook'un da ofis mottosu olan bu sözü hatırda tutmak yardım edebilir: 'Yapıldı' mükemmelden iyidir. Önce bitirin; sonrasını sonra da geliştirebilirsiniz.

En kötü senaryoya da kendimizi hazırlamak.
Şu cümleyi yüksek sesle söylemek genellikle insana epey cesaret verir: “En fazla ne kadar kötü olabilir ki?” Çünkü bu cümle, sizi olabilecek en kötü senaryonun doğuracağı olumsuz sonuçların bile sonsuza dek sürmeyeceğini anımsatır ve kendinizi daha güçlü hissetmenizi sağlar. Öte yandan en kötü senaryoya hazırlıklı olmak, iş süresince başımıza gelen pürüzlerin üstesinden daha rahat gelmemize yardım edebilir.

Kendimizi başkasıyla kıyaslarken şuna dikkat etmek;
Aslında sadece görebildiğimiz kadarını kıyaslıyoruz. Esasen bu kişinin hayatında ne olup bittiğine dair çok bir fikrimiz yok. Yani kendi "standart"ımızı başkasının en iyisi ile kıyaslama eğilimindeyiz.

Ve bir de daima B planımızın olması.
Yedekte her zaman başka bir plan bulundurmak biraz daha güvende hissettirip başarı ihtimalinizi canlı tutabilir.

Unutmamak gerekiyor ki korku, heyecanı, tutkuyu, hayalleri öldüren bir zehirden farksız.
Ve korku yüzünden hiç harekete geçmemek, aslında başarısızlığı yaşayıp sonuçlarını görerek bundan ders çıkarma fırsatından çok daha kötü.