Pika Sendromu

Pika Sendromu, ilginç bir hastalık olarak nitelendirilse ve çeşitli teoriler geliştirilse de sebebi hakkında kesin bir sonuca ulaşılamayan bir kapalı kutu adeta! Günümüzde çok bilinmese de rahatsızlığın varlığı ve zamanında fark edilme oranının düşük olması nedeniyle oldukça önemli bir rahatsızlık olduğunu belirtmek gerekir.
 
Bir aydan uzun süre yiyecek olarak kabul edilmeyen maddelerin (toprak, kağıt vb.) devamlı yenilmesi durumuna Pika Sendromu denir. Peki ya neden ilginç bir hastalık? Çünkü temelde demir ve çinko eksikliğinden kaynaklandığı düşünülmesine rağmen yenilen maddeler bu eksiklikleri gidermiyor. Sebebi hakkındaki bu belirsizlik Pika Sendromuna müdahale aşamasında bazı engeller koymaktadır. Ancak günümüzde sendrom üzerine yürütülen çalışmalar ile yerinde ve doğru adımlarla tedavi edilmesi mümkün görünmektedir. 
 
Pika kelimesi Latince “Pica Pica” olarak adlandırılan saksağan kuşundan gelmektedir. Saksağan, bulduğu her şeyi yemesi ve yuvasında biriktirmesiyle meşhur bir kuştur. Pika Sendromunda da yiyecek olmayan materyallerin yenilmesi veya kişinin engellendiği durumlarda materyalleri saklaması sebebiyle saksağan kuşunun özellikleriyle benzerlik kurulmuştur. Bu benzerlik sonucunda Pika Sendromu adını alan rahatsızlık, ilgi çekici bir isme sahip olduğundan farkındalık çalışmalarında olumlu bir etki oluşturmaktadır.
 
Çoğunlukla sosyo-ekonomik düzeyleri düşük bölgelerde görülmekle beraber beslenme yetersizliğinin sendromu tetiklediği bilgisine ulaşılmıştır. Özellikle gelişmemiş ülkelerde sıklıkla rastlanılan bu rahatsızlığın önlenmesi amacıyla çeşitli müdahale sistemlerinin yeterli düzeyde sağlanması gerekmektedir. Müdahale merkezlerine ve konunun uzmanlarına ulaşamayan kişiler için hastalığın seyrinin devam etmesi büyük bir risk taşımaktadır.
 
Halk arasında toprak yeme alışkanlığı olarak da bilinen Pika Sendromu, kabızlık, parazit ve cıva zehirlenmesi gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor. Dolayısıyla insan vücuduna doğrudan veya dolaylı olarak zarar verebilecek materyallerin yenmesi, ileri vadede farklı sorunları da beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda sendromda en sık rastlanan özelliği ve çocuklukta görülebilen kum, toprak gibi maddelerin yenmesi ilerleyen dönemlerde devam etmesi durumunda zarar verici sonuçlara yol açmakta ve erken müdahalenin öneminin vurgulanmasını gerektirmektedir.
 
Temelde fizyolojik sebepler öne sürülse de Pika Sendromunun psikolojik travmalar sonucunda da ortaya çıkabildiği görülmüştür. Özellikle çocukluk çağından yaşanan travmatik olayların sendromu tetikleyebileceği ön görülmektedir. Birazdan açıklayacağım ve Pika Sendromunu konu alan filmde, başrolde sendroma sahip olan genç kadının geçmiş yıllarda ailesiyle yaşadığı problemler ve karakterlerin iç çatışmalarına yer verilmektedir. Sendromunun büyük kitleler tarafından anlaşılması ve farklı nedenlerle ortaya çıkma olasılığının görülmesi açısından filmler iyi birer örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
En sık çocuklarda görülmekle birlikte tanı konulabilmesi için çocuğun en az 2 yaşında olması gerekmektedir; çünkü 2 yaşına kadar merak duygusu sebebiyle cisimleri istemsizce ağza götürme davranışı görülebilmektedir. Ayrımın doğru yapılması tedavi sürecinin en önemli etkenlerinden biridir. Zira çocuklukta rastlanabilen ve bilişsel psikoloji alanında kabul görmüş dönemlerin özellikleriyle örtüşen davranışlar normal kabul edilmektedir. Tamamen merak duygusu ile hareket eden çocuğun eline geçen herhangi bir cismi ağzına götürmesi bu davranışlardan biridir.
 
Pika tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Danışanın içinde bulunduğu duruma yönelik uygulanan psikolojik danışma ve özellikle beslenme temelli verilen psikoeğitimlerin olumlu sonuçlandığı ve davranışsal tedavi yöntemlerinin %80’lere varan başarı sağladığı görülmüştür. Özellikle psikolojik müdahalelerin yanı sıra beslenme uzmanları ile konsültasyon yaparak ve işbirliği içerisinde yürütülen çalışmaların olumlu sonuçları, Pika Sendromuna sahip kişilerin sendromu atlatmaları ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilmelerine yardımcı olunabileceğini göstermektedir. Diyetisyen Merve Ceyhan ile yaptığım RÖPORTAJ – PSİKOLOJİ & SAĞLIKLI YAŞAM ‘röportajında yeme bozukluğu yaşayan kişilerin tedavi aşamasında psikolojik danışma, psikoeğitim, psikiyatri alanlarında yapılan çalışmalara ek olarak beslenme uzmanlarından destek alınması hatta mümkünse sürece birlikte dahil olunmasının olumlu sonuçlarından bahsetmiştik. Benzer şekilde Pika Sendromu’ nda da aynı yöntem uygulanabilir.
 
Pika Sendromu üzerine çekilen ilk film Swallow’ dur. 2019 yapımı filmde, yeni evli genç bir kadının sendromla baş etmeye çalışması ve yakın çevresinin sendroma vermiş olduğu tepkiler ele alınmaktadır. Zaman zaman gerilim yaşatan filmde bazen de genç kadının geçmişiyle yüzleşmesinin ardında yatan drama şahitlik ediliyor. Haley Bennett’ in başrolünde olduğu film, durağan bir işleyişe sahip olmasına rağmen sıkmadan ilerlemeyi başarıyor. Pika Sendromunun gelişimi ve kişide oluşturduğu psikolojik etkilerin başarılı bir şekilde anlatılması, sendromun insanlar tarafından tanınmasını sağlıyor